18 Şubat 2012 Cumartesi

zorlanan beyinler


acaba aramızda kaç kişi soyut resimden hoşlanıyor? beki de hepimiz hoşlanıyoruz ama farkında değiliz. önemli olan anlamadığımızı sandığımız bu sanatın bize nasıl sunulduğudur. “bu bir soyut sanat,  sanat tarihinde çok önemli yeri olan bir yapıt, sev bunu! “  dendiği zaman herkesin tepkisi aynı olacaktır: ben bundan bir şey anlamıyorum, bunu benim beş yaşındaki yeğenim de yapar….ama aynı kişi “ikea”da satılan soyut panolar için: “ bunun renkleri çok güzelmiş, tam benim tarzım değil ama alacağım bunu, hoşuma gitti “ diyebiliyor.aslında sanatın korkulacak yüce bir nesne olmadığını anladığımızda işler kolaylaşıyor. 


 
geçen iki hafta boyunca atölyemizde yaptığımız kolaj çalışmaları sonucunda özgün ve nilüfer’in ilk soyut çalışmaları ortaya çıktı. özgün de nilüfer de kolaja nasıl başlayacaklarını, bakacaklarını, kompozisyonu neye göre kurgulayacaklarını ve resmin ne zaman bittiğini bilmeden giriştiler çalışmaya.  çalışmalarına hazır bir resmin kompozisyonunu taklit ederek başladılar. bu tip çalışmalarda bir çıkış noktası bulmak işleri kolaylaştırıyor. daha sonra bu kompozisyona bakmayı bırakarak kendi kompozisyonlarını oluşturdular. 





nilüfer'in çalışması
                                                                
  özgün'ün işleri




 
atölyenin bir köşesinde “derin” arayışlar devam ederken, selin ayakları yere basan sağlam desenler çizmeyi tercih etti.  selin desene yeni başlayan biri olarak çok doğru bir karar verdi. desen çalışmasına ne kadar hakim olursak daha sonra yapacağımız işlere de o kadar hakim oluyoruz. desen bize görmeyi ve gördüğümüzü aktarabilmeyi öğretiyor. 

selin bu hafta geçen hafta başladığı draperi-kumaş deseni-  çalışmasını bitirdi. draperi çalışmaları tonlama çalışmaya çok uygundurlar. selin de bu hafta ton zenginliğini arttırmak üzerinde yoğlaştı. Haftaya içinde birçok elemanı içeren bir kompozisyon çizdiğinde şimdiye kadar yaptığı çalışmaların meyvesini toplamış olacak:)

2 yorum:

sailin dedi ki...

kızların kolajları nası güzel çıkmış öyle. ben de evde yapıp getirsem mi salıya: )

KEZBAN BOYLA dedi ki...

haksızlık ediyorsun senin desenin de çok fotojenik! ama her zaman evde yapılan çalışmaları coşkuyla karşılar, blogda da yayınlarız o ayrı:)