31 Aralık 2011 Cumartesi

yeni yıl

yeni yıl bizim atölyemizde de bazı değişikliklerle karşılandı. özgün uzun süredir üzerinde çalıştığı kopya çalışmasını sonlandırdı! uzun soluklu bir çalışmanın insana birçok getirisi olur: tek bir şey üzerine odaklanıldığından çalışma süresince karşımıza çıkan zorluklara nasıl başa çıkacağımızı, sabırlı olamayı, az çok uzmanlaşmayı öğreniriz. özgün de bu çalışmasında ten renginin tonlarını bulmayı, yağlıboyanın inceliklerini, klasik bir resim kopyasının ne kadar uzun sürebileceğini hatta son noktanın bir türlü koyulamadığını ve daha birçok şey öğrendi. artık özgün bundan sonra yapacağı bütün işleri büyük bir kolaylıkla kotardığında kendisi bile inanamayacak. hepimize öyle olmaz mı, birşey yaparken değil o şeyi bitirip yeni bir işe geçtiğimizde ne kadar çok geliştiğimizi hissederiz. uzun lafın kısası özgün çok iyi bir iş başardı, darısı nilüfer ve selin'in başına.




bu hafta nilüfer ve selin çok elemanlı kompozisyon çalışmalarına devam ettiler. çok elemanlı komposizyonlarda en temel problem kağıda yerleştirmedir. birçok eleman olduğundan bu objelerin hepsinin bir bütün olarak kağıda nasıl yerleştireceğini önceden kestirmek gerekir. en öndeki objenin tam olarak kağıdın neresine geleceğini, sağ ve sol tarafta ne kadar boşluk kalması gerektiğini hesaplamak gerektirir. 

nilüfer bu hafta kağıda yerleştirmekte biraz zorlandı, bunun asıl sebebi ise en başta iyi plan yapmadan hemen çizmeye girişmesi oldu. ama yine de en sonunda çok güzel, dengeli bir kompozisyon oluştırmayı başardı.


selin ise bu hafta kompozisyonunda objeleri öne çıkartmayı tercih etti. önümüzdeki kompozisyonu kağıda nasıl yerleştireceğimizi belirlemek bence işin en heyecanlı kısmıdır. bu heyecanı selin ve nilüfer de ilerledikçe yaşayacaklar. 

dersin sonundaki eskiz çalışmalarımız. modelimiz: hasan!



21 Aralık 2011 Çarşamba

"ölü doğa"

ölü doğa-naturmort-canlı olan nesnelerin çizimi anlamına gelir. eskiden beri hep düşünmüşümdür yine ölü doğa diyoruz da ölü kompozisyon-kompozisyonmort- demiyoruz diye. vardığım sonuç şudur: eskiden doğal olmayan birşey neredeyse yoktu, doğa canlı ve canlı olmayan şeylerden oluşuyordu, canlı olmayan nesneleri çizdiğimiz zaman ölü doğa deniyordu. ama bu cevap beni bile pek tatmin etmiyor aslında. daha iyi bir çıkarımı olan varsa lütfen paylaşsın : ) 
selin ile bu hafta aşk ve türk erkekleri üzerinde uzun uzun felsefe yaptıktan sonra, romantik bir ölüdoğa kompozisyonu kurduk. selin her yeni başlayan gibi "ben bu kumaşı nasıl tonlayacağım" diye ufak bir isyandan bulundu. zamanla kumaş-draperi-nin aslında bir elma veya armut tonlamaktan daha zor olmadığını , biraz faklı bir yaklaşımla çözümlendiğini gördü. draperi bu kompozisyonun bütün fonunu kaplıyor. selin bu fon içindeki derinlik, ön-arka ilişkisini kumaştaki tonlama ile vermeye çalıştı. selinin yumuşak, tatlı çizgileri ile romantik kompozisyonumuz romansın dibine vurdu!



                                                 bu hafta derse özgün faklı bir malzeme getirdi:
 

dersin sonunda modelimiz muazzez bütün yorgunluğuna ramen bize poz verdi. eskizler hep işlek bir elin anahtarıdır. ne kadar eskiz o kadar rahat çizim! çok teşekkür ederiz muazzez!



15 Aralık 2011 Perşembe

beden-2-

beden çalışmak niye bu kadar zevkli acaba diye hep düşünmüşümdür. belki de kendimizi en iyi bir vücut üzerinden anlatabiliyoruz. hatta çoğu sanatçı senelerce sadece kendilerini çizmişlerdir- rambrant ve van gogh herhelde bunların arasında en ünlüleridir.
beden çağdaş sanatta da güncelliğini korur. artık bedeni görselleştirmekten öteye geçilmiş ve bedenin kendisi ile de sanat yapılmaya başlamıştır. marina abramovic beden sanatının sınırlarının olmadığını bize 60larda göstermiştir. 
bu hafta geçen hafta yapılan torsların tonlaması üzerine çalıştık.  daha sonra ise muazzez bize poz verdi  dakikalık seanslarla eskiz çalışması yaptık. 

nilüfer bu hafta çok kısa sürede tonlamayı kotardı, elbette nilüferin daha önce de tonlama çalışmış olması işini kolaylaştırdı. 

selin bu hafta geçen hafta başladığı işini çok başarılı bir şekilde tamamladı. tonlama kişiden kişiye çok değişir, kimisi  tonları çok sert kullanırken, kimisi selin gibi  tonları çok yumuşak kullanır. benim yapmam gereken buna müdahele etmeden desen çizmek üzerine bildiklerimi aktarabilmektir.



dersin sonundaki eskiz çalışmaları herkes için çok öğretici oldu - her ne kadar selin öyle düşünmesede- çünkü eskiz çalıçmalarında kısa sürede karşımızdaki nesneyi, kişiyi tanıyıp bunu aktarabilme becerisi gelişir. bu da beynimizin hiç kullanmadığımız taraflarını çalıştırmamıza yardımcı olur. sonuçta her zaman dediğim gibi resim yapmak el değil kafa işidir.

7 Aralık 2011 Çarşamba

"beden"


 
beden  tasviri  güzel sanatların olmazsa olmazlarından. tarih boyunca hiç yılmadan usanmadan beden çizip durmuşuz. biz de sanat tarihine  bir katkımız olsun diyerek giriştik bu hafta. 

beden çizmek desen eğitiminin ayrılmaz bir parçası olduğundan tors – beden gövdesi heykeli-canlı model olmadığı zamanlarda bize kılavuzluk eder.  bu hafta selin ve nilüfer işten yorgun argın geldiklerinde karşılarında torsu buldular. tors bence bütün bir vücudu çizmekten daha zordur. çünkü torsu çizerken o gövdenin ait olduğu vücudun hareketini yakalamak gerekir. bu da ciddi bir gözlem ve bilgi birikimi gerektirir.  vücudun hareketini vermeyen bir tors çizimi başarılı olamaz, dengesiz ve sakat durur. tabi bütün bu söylediklerim akademik anlayış çerçevesinde bir değerlendirmedir.

selin bu hafta yine şaşırtıcı performansı ile hiç yardımsız torsu “çiziverdi”. gerçekten o kadar hızlı ve güzel çalıştı ki hemen tonlamaya geçmesini önerdim. ilk defa tonlama yaptığı için daha yavaş devam etti ve tam bitiremedi. bence iyi de oldu, çünkü önümüzdeki hafta evde ustaların çizimlerinden bir kopya çalışması yaparak geldiğinde,  daha az zorlanarak resmini bitirecek.



                                
nilüfer temiz ve sevimli hırvatistan sahillerinden, yağmurlu ve karanlık kadıköy sokaklarına geldiğinden olsa gerek  en başta çalışmasına çok fazla konsantre olamadı. ama biraz gayretle kağıda iyi yerleştirilmiş, oranları doğru bir torsu dersin sonuna yetiştirdi! daha önce de yazdığım gibi torsun hareketindeki  küçük bir detay, dengesiz bir torsu, sağlam basan bir hale getirebiliyor. nilüfer bu hafta yaklaşık bir saat o küçük detay üzerinde çalıştı diyebiliriz. haftaya tonlama!

                                                                                                                                                                                                                                                           
                                  

1 Aralık 2011 Perşembe

converse final...

geçen haftaki denemeler bu hafta güzel bir sonuca vardı. selin’in geçen hafta ve hafta içinde ödev olarak yaptığı ayakkabı eskizlerinden öğrendikleri bu hafta bitmiş bir iş çıkartması için harika bir temel oluşturdu. herhangi bir çalışmada olduğu gibi desen yaparken de ön hazırlık yapmak çok faydalıdır. Bir objeyi çizmeden önce onu incelemek, 5-10 dakikalık eskizlerini çizmek, selin’in yaptığı gibi- burada fotoğrafı yok- benzer başka ojelerin eskizlerini yapmak: parmak arası terlik eskizleri, o objeyi daha kısa sürede daha doğru çizebilmenin en sağlam yoldur.




blogda yazarken her zaman öğrencilerimi motive etmeye çalışıyorum. özgün bu hafta  gayretlerimin meyvesini topladığımı hissettirdi. çok kısa bir sürede cesur  fırça darbeleri ile adem’in sağ kolunu bitirdi.evet  hala el üzerinde biraz daha çalışılabilir ama  geçen haftalara göre çok daha hızlı, kararlı bir ilerleme kaydetti. üstelik korktuğu gibi resmini “batırmadı”. artık bir kere yapabildiğini gösterdiğine göre hep aynı performansı bekliyoruz senden özgün!




 nilüfer bu hafta “iş için”  hırvatistan sahillerinde, umarım bir gün biz de malzemeleri  toplayıp aynı sahillerde desen çalışmaları yapabiliriz :)