beden tasviri güzel sanatların olmazsa olmazlarından. tarih boyunca hiç yılmadan usanmadan beden çizip durmuşuz. biz de sanat tarihine bir katkımız olsun diyerek giriştik bu hafta.
beden çizmek desen eğitiminin ayrılmaz bir parçası olduğundan tors – beden gövdesi heykeli-canlı model olmadığı zamanlarda bize kılavuzluk eder. bu hafta selin ve nilüfer işten yorgun argın geldiklerinde karşılarında torsu buldular. tors bence bütün bir vücudu çizmekten daha zordur. çünkü torsu çizerken o gövdenin ait olduğu vücudun hareketini yakalamak gerekir. bu da ciddi bir gözlem ve bilgi birikimi gerektirir. vücudun hareketini vermeyen bir tors çizimi başarılı olamaz, dengesiz ve sakat durur. tabi bütün bu söylediklerim akademik anlayış çerçevesinde bir değerlendirmedir.
selin bu hafta yine şaşırtıcı performansı ile hiç yardımsız torsu “çiziverdi”. gerçekten o kadar hızlı ve güzel çalıştı ki hemen tonlamaya geçmesini önerdim. ilk defa tonlama yaptığı için daha yavaş devam etti ve tam bitiremedi. bence iyi de oldu, çünkü önümüzdeki hafta evde ustaların çizimlerinden bir kopya çalışması yaparak geldiğinde, daha az zorlanarak resmini bitirecek.

nilüfer temiz ve sevimli hırvatistan sahillerinden, yağmurlu ve karanlık kadıköy sokaklarına geldiğinden olsa gerek en başta çalışmasına çok fazla konsantre olamadı. ama biraz gayretle kağıda iyi yerleştirilmiş, oranları doğru bir torsu dersin sonuna yetiştirdi! daha önce de yazdığım gibi torsun hareketindeki küçük bir detay, dengesiz bir torsu, sağlam basan bir hale getirebiliyor. nilüfer bu hafta yaklaşık bir saat o küçük detay üzerinde çalıştı diyebiliriz. haftaya tonlama!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder