24 Kasım 2011 Perşembe

converse,converse

 
daha önce ece’nin de çizdiği kırmızı converse ayakkabılarımı  bu hafta nilüfer ve selin çizmeye çalıştı. ayakabı gibi üzerinde bir sürü ayrıntı olan objeler çizenin gözünü en başta çok korkutur. mesela selin kendi seviyesinin çok üstünde olduğuna inandığı bu ayakkabıları çizemeyeceğinden emin olarak işe koyuldu. halbuki  ikinci denemede ayakkabıları yere basan sağlam bir halde kağıda aktarmayı başardı. ayakkabılar üzerindeki bütün ayrıntıları sildiğimizde aslında elimizde sadece taban ve onun duvarlarından oluşan bir obje kalır. önümüzdeki objenin zorluğunu aslında biz belirleriz. zor sandığımız şeyler akılcı yöntemlerle çok kalay bir şekilde çözülebilir.


 selinin ilk denemesi

 ikinci deneme, bitirmeye zaman kalmadı

  nilüfer, güzel bir başlangıç ama salsa yapmaktan bitirmeye vakit kalmadı ; )


özgün bu hafta bu resim ne zaman bitecek diye isyan etmeye başladı. aslında isyanında pek de haksız sayılmaz ama yapacak bir şey yok… belki daha cesur olursa hızlanabilir ama herkesin bir karakteri var, özgün de kendi temposunda emin adımlarla ilerlemeyi tercih ediyor. yine de ben isterdim ki özgün daha cesur olsun, fırçayı korkmadan sürsün, “hızlı hızlı girişsin” artık bu kopyaya. en başlarda böyle bir tavırla yaklaşmasını istemezdim ama artık özgün yağlıboyaya hakim ve kopyasını yaptığıı sanatçının paletini tanıdı. yürü be özgün , kim tutar seni!

Hiç yorum yok: