29 Nisan 2011 Cuma

füzen ece'yi sardı!



kara kalem ve tek renk füzen çalışmalarından sonra renkli mazemelere geçmek insanın gözünü korkutabiliyor. bu çalışmada ece kırmızı füzeni kullanmadan önce çok tereddüt etti çünkü şimdiye kadar sadece aynı rengin tonları ile çalışmıştı. desen üzerinde lokal tonların yanında lokal renkler kullanmak uzun süre sadece ton ile çalıştıktan sonra çok zorlayıcı olabiliyor. rengin karakterini iyi kullanmak gerekiyor. mesela burada ece kırmızı rengi en önde duran kumaş üzerinde ve biraz torsun omuzunda kullandı. çünkü kırmızı elemanları öne çıkartan bir renk ve bu kompozisyonda en önde duran elemanlar kumaş ve torsun omuzu.
artık çok rahatlıkla diyebiliriz ki ece füzene ve renkli pastellere hakim olmaya başladı!









20 Nisan 2011 Çarşamba

emin adımlar


                                        

insanlar arasında genel bir yargı vardır: el ayak çizmek veya portre çizmek tüm bir beden çizmekten daha zordur! hakikaten de bir yağlıboya tabloya baktığımızda " gözündeki parlaklığı bile vermiş, vay canına" demekten kendimizi alamayız. ya da "tırnaklarındaki kire kadar yapmış" da diyebiliriz. aslında bütün bu ayrıntıları resmetmek modelin kollarındaki tonları ve kasları resmetmekten daha zor değildir. iki alanda da aynı derecede ton zenginliği yakalamak gerekir ama nedense detaylı çizimler insanlara sanki zormuş gibi gelir.

özgün de kopya çalışmasına başladığında ellerde ve portrede çok zorlanacağını ve başaramayacağını düşünüyordu. bu hafta elleri benim hiçbir yardımım olmadan başardı. gerçekten de ders boyunca iki ya da üç kere yorum yaptım. özgün tek başına sabır ve dikatle eller üzerinde çalıştı. bence gerçekten müthiş bir performans sergiledi. özgün'ün "el resmetme" korkusunu yendiğini umuyoruz. dersten ayrılıren "daha portre var ve ben portreyi yapabilecek miyim emin değilim " diyen özgün umarım haftaya bu korkusunun ne kadar yersiz olduğunu bilerek gelir:)




19 Nisan 2011 Salı

yeni bir yaklaşım





ece bu hafta daha önce hiç denemediği bir yaklaşım ile desen çizdi: kompozisyondaki gögleleri değil ışıkları kullandı! beyaz üzerine siyah çalışıldığı zaman ışıklı alanları bırakır gölgeli alanları koyu renk ile belirginleştiririz. böylece karşımızdaki üç boyutlu objeyi iki boyutlu bir medyuma taşırız. ama elimizde koyu renk bir kağıt ve açık renk bir malzeme olunca bunun tam tersini yaparız. ışıklı alanları belirtir gölge olan yerleri kağıdın rengi ile veriririz. böylece iki boyutlu bir malzeme üzerinde üç boyutlu etkisi yaratırız.

ece şimdiye kadar hep gölgeler üzerine konsantre olmuştu, bu haftaki tecrubesi onu gerçekten zorladı. ofladı puffladı, bu olmuyor dedi ama sonra bir baktı ki sonuç harika! desen çalışırken alışık olduğunuz yaklaşımın dışına çıkaran işler yapmak çok zorlayıcı olabilir ama bir o kadar da öğreticidir. ece bu hafta çok iyi bir iş çıarttı, tebrik etmek lazım :)