10 Kasım 2010 Çarşamba

silgisiz bir başyapıt!


özlem bu resiminde ilk defa kumaş, cam ve organik malzemeleri çizdi. bununla da kalmayıp üstüne dört elemanlı kompoziysonu da ilk seferde kağıda mükemmel bir şekilde yerleştirdi. özlem kompoziyonu kağıda yerleştirmede inanılmaz yetenekli- her ne kadar kendisi buna inanmasada. daha dördüncü haftasında bu seviyeye gelmesi büyük bir başarı. bu arada özlem haftaya kağıt getirmeyi unutmamalı :)

alışveriş merkezinden cafe dela sirene'ye


özgün bu kopyaya ilk başladığında herkesin alışveriş merkezine benzettiği resim işte bu duruma geldi. yağlı boya katman katman çalışmaya uygun bir malzemedir. her hafta daha da gelişen bu resim için artık kimse alışveriş merkezi diyemez !

5 Kasım 2010 Cuma

yeni ve hevesli bir grup!




cuma sabahları artık atölyede yeni bir grup çalışmaya başladı: eda, bilge ve şafak. bu üç heyecanlı arkadaş istanbuldaki üniveristelerin güzel sanatlar fakültelerinde iç mimarlık okuyorlar. diğer öğrencilerden farkları dikey geçişle geldiklerinden desen temellerinin sınıfın gerisinde olması.
bu sabah içeri girdikleri anda heyecanlarını ve öğrenmek isteklerini hissedince ben de çok heyecanlandım. bence çok kısa sürede sınıf arkadaşlarının seviyesine ulaşacaklar ve hatta onları geçecekler!
bu hafa ilk önce basıt, tek elemanlı bir kompozisyon üzerinde çalıştık. malesef zaman kısıtlı olduğundan bilge ve eda'nın işleri bitmedi.


eda'nın çalışması: eda sabırla vazosundaki problemleri düzeltti ve ortaya tatmin edici bir sonuç çıktı, malesef desende zorlanınca tonlamaya zaman kalmadı. artık haftaya......






şafak ben daha önce hiç elime kalem almadım dedi ama zamanı çok başarılı kullanarak, tonlaması da bitmiş bir işi ortaya çıkarttı.





bilge vazo ile uzun bir cebelleşmeden sonra çok başarılı bir desen çıkarttı. malesef tonlama yetişemedi ...

özgün...


bu hafta özgün'ü sınıf arkadaşları yalnız bıraktı : ( özgün en sonunda bu resme başladığından beri yapmaya korktuğu bölgeye girmek zorunda kaldı ve gördü ki korkulacak bir şey yokmuş! bazen bazı teknikleri ya da bazı şeyleri çizmeyi gözümüzde büyütürüz. bu insanlık hali elbette ama üstüne gitmek lazım, çünkü üstüne gidince o kadar da korkulacak birşey olmadığını hemen anlıyoruz.

2 Kasım 2010 Salı

profesyonelleşen bir sınıf

özlem ikinci haftasında lokal ton, mekan ve ışık konusunu çözdü neredeyse. gerçekten çok hızlı bir şekilde klasik resmin temel ögelerini öğrendiği bu çalışmada da belli oluyor. artık iki, üç hatta dört elemanlı kompozisyonlara geçebileceğiz gibi gözüküyor. bravo özlem!





füzen!!!!!!!!!! 50x70cm kağıt!!!!!!! bu hafta iki yeni atılımda buluduk nurcan'la. füzen kömür kalem de denen kontrolü zor ama etkisi güçlü bir malzemedir. lekesel çalışmayı gerektirir, ayrıntıya girilmez, ışık ve formun oluşturduğu kütlesel lekerele hacim verilmeye çalışılır. nurcan bu hafta torsu- yine mi tors demeyin!- ayakta, iki kat daha büyük bir kağıda ve füzenle yaptı. amacımız füzeni tanımak ve daha dinamik bir çalışma yaratmaktı. sonuç başarılı çıktı, çalışmaya devam:)





özgün sabırla kopyasına devam ediyor. artık atölyeye gelen arkadaşlarım arasında özgün fan kulübünü oluşturmaya başlayabilirm çünkü her gelen "ay bu ne güzel, kim yapıyor bunu böyle" demeye başladı.